19 Mayıs 2013 Pazar

Prof. Dr. ÜMİT DAVASLIGİL Kimdir ?



TÜRKİYE’DE ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ İLE İLGİLİ BİR MODEL GELİŞTİRME PROJESİ
Prof. Dr. Ümit Davaslıgil
Istanbul Üniversitesi, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi
Özel Eğitim Bölümü, Üstün Zekâlılar Eğitimi Ana Bilim Dalı
 
            Tüm alanlarda insan çabasıyla topluma yapılan katkılarda üstün zekâlı ve yetenekli olarak nitelediğimiz kesimin payı büyüktür. Bu nedenle, üstün zekâlı ve yetenekli bireylerin eğitimi tüm dünyada önemli bir konudur.
            Demokrasi ile yönetilen ülkelerde, her bireye eşit eğitim olanaklarının sunulması büyük önem taşır. Bu, aynı zamanda temel insan haklarından da biridir. Bu noktada, eşit eğitim olanaklarının aynı eğitim fırsatları olmadığı konusuna da açıklık getirmekte yarar vardır, çünkü üstün zekâlı öğrenciler eğitim ve öğrenim açısından farklı özelliklere sahip oldukları için, farklılaştırılmış bir müfredat programı gereksinimi içindedirler. Bu nedenle, farklı özellikler gösteren üstün zekâlı öğrencilere farklılaştırılmış eğitim olanaklarını sunmayı reddetmek, ne demokrasi ile ne de insan haklarıyla bağdaşmaktadır.
            Durum böyle olmasına karşın, maalesef üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar okullarda genelde karşılanmayan gereksinmeleri nedeniyle, sınıf etkinliklerinde yüksek düzeyde kırıklık yaşarlar. Sonuç olarak da bu tür çocuklar geleneksel okullarda ve normal sınıflarda, çok soru sormaları, kuralları, yöntemleri sorgulamaları ve çalışmalarını herkesten önce bitirmeleri nedeniyle, problemli bir çocuk durumuna gelirler.
            Üstün zekâ ve yetenekliler başarılı veya yüksek işleve sahip bireyler olarak kabul edilmeleri nedeniyle, insanlığı tatmin edici yarınlara taşımaları konusunda toplumun da onlardan bazı beklentileri vardır. Bu beklentiler üstün çocuklardaki sosyal baskıyı arttırır. Üstün zekâlı öğrencilerin eğitim gereksinmelerine uygun olarak sınıf-içi ve sınıf-dışı etkinlik düzenlemelerine gidilmezse, bu kesim bu beklentileri mantıksal bir temele dayanmayan haksız istekler olarak algılar. Eğitim gereksinmelerinin karşılanması halinde ise, bu tür öğrencilerin yeni keşifler ve icatlar yaparak, hastalıklara yeni tedavi yöntemleri bularak, potansiyellerini sanat alanlarına da yansıtarak, sadece kendi ülkelerindekilere değil, bütün insanlığa katkıda bulunmaları olasıdır.
Türkiye’de ilk kez Üstün Zekâlıların Eğitimi Ana Bilim Dalının Kurulması
            Bireylerin gereksinmelerine uygun eğitim almalarının bir insanlık hakkı olduğu, üstün zekâlı ve yetenekli bireylere böyle bir imkân tanınmadığı zaman yok olma tehlikesi içinde oldukları ve üstün bireylerin bir ülkenin kalkınmasında büyük önem taşıdıkları hususlarındaki gerçeklerin bilinci içinde, İstanbul Üniversitesi, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Bölümünde, Türkiye’de ilk kez,  Ü s t ü n   Z e k â l ı l a r ı n       E ğ i t i m i   Ana Bilim Dalı kurulmuştur. Ekim 2002’de bu Ana Bilim Dalı, Üstün Zekâlılar Öğretmenliği Lisans Programı, Yan Alan: Sınıf Öğretmenliği adı altında bir program başlatılmıştır. Hâlen bu program, Üstün Zekâlılar Öğretmenliği adı altında lisans programı olarak devam etmektedir. Ayrıca, 2003-2004 eğitim-öğretim yılından itibaren Yüksek Lisans, 2006-2007 yılından itibaren de Doktora Programına öğrenci alınmaya başlanmıştır.
            Öğretmen adaylarının eğitim ve öğretiminde kurama olduğu kadar uygulamaya da önem verdiğimiz ve üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerimizin gereksinmelerine duyarlı olduğumuz için, bir uygulama okulu arayışı içine de girişilmiştir. Sonuç olarak 30 Temmuz, 2002’de Milli Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi arasında imzalanan protokol gereğince, Beyazıt İlk Öğretim Okulu projemiz için uygulama okulu olarak tahsis edilmiştir. 2004-2005 öğretim yılının başında okulun binası depreme dayanıklı görülmediği için Büyük Resit Paşa İlköğretim Okulu’na geçici olarak taşınılmıştır. Yeni binanın inşası 24 Şubat, 2006 tarihinde F o r d  O t a s a n tarafından teşekkürlerimizle üstlenilmiş ve 2006-2007 eğitim-öğretim yılının ikinci yarı yılında yeni binaya taşınılmıştır.
Üstün Çocukların Eğitimi Projesi
Bu protokol, üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerimizi normal zekâ bölümü sınırları içinde olan yaşıtlarından tamamen soyutlamadan, onların zihinsel, duyuşsal ve sosyal gereksinmelerini karşılayacak kültürümüze özgü farklılaştırılmış bir program geliştirilmesi üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu proje üstün zekâlı öğrencilerin ve ailelerinin eğitim gereksinmelerini olduğu kadar, okuldaki öğretmenlerin hizmet-içi eğitim gereksinmelerini karşılamaya yöneliktir. Ayrıca, Üstün Zekâlılar Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda okuyan üniversite öğrencilerimizin uygulama yapma gereksinmeleri de karşılanmaktadır. Öğretmen adayı üniversite öğrencilerimiz her hafta Beyazıt İlköğretim Okulu’ndaki üstün zekâlı öğrencilerle uygulama sınıflarında bir araya getirilerek eğitilmeye çalışılmaktadır. Aldıkları süpervizyonlarla öğretme becerileri geliştirilmekte ve uygulama aracılığıyla öğrenmeleri pekiştirilmektedir.
Bu modelde, her sınıfta 12’si üstün 12’si normal zekâ sınırları içinde olmak üzere 24 öğrenci vardır. Aritmetik, fen bilgisi, yabancı dil vb. gibi öğrenme hızının öne çıktığı derslerde, imkânların el verdiği oranda, öğrencilerin kendi hızlarına göre ilerlemelerine, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda zenginleştirilmiş bir program izlemelerine fırsat yaratılmaktadır. Birinci yarı yılda, birinci sınıftaki üstün çocukların çoğu okulöncesinde okumayı öğrenmiş oldukları için, Türkçe derslerini de normal yaşıtlarından ayrı bir sınıfta yapmaktadırlar. İkinci yarı yılda normal öğrenciler de okuma yazmaya başlayınca, Türkçe dersini birlikte görmektedirler. Bu aşamada, müzik, resim, vb. gibi diğer derslerde de imkânların olması durumunda, seviye grupları oluşturulabilmektedir.   Bu gruplarda, o alandaki öğrencilerin düzeyi temel alındığı için, üstün zekâlı öğrenciler olduğu gibi normal zekâ düzeyi içinde olan öğrenciler de bulunmaktadır. Uygulanan program esnektir ve bu nedenle de gerektiğinde yetenek grupları arasındaki geçişlere izin verilmektedir. Beyazıt İlköğretim Okulu’nun 8 sınıfında öğrenciler mevcut olmasına karşın, 2002’de başlayan projeye sadece birinci sınıflar dahil edilmiştir ve her yıl yeni bir birinci sınıf eklenerek proje kapsamındaki sınıf sayısı arttırılmaktadır. 
Bu modelde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın temel müfredat programı kullanılmaktadır, fakat öğrenci gereksinmelerine göre farklılaştırılmaktadır. Bu model, öğrencilerin yüksek düşünce süreçleri uyarılarak, onlarda sistematik düşünce becerilerinin kazandırılmasını, zekânın tüm yönlerinin ve yaratıcılığın geliştirilmesini amaçlamaktadır. Bunların yanı sıra öğrencilerin bir bütün olarak gelişmeleri hedeflenerek, duygusal ve sosyal yönlerden gelişmelerini sağlayacak etkinlikler müfredat programıyla bütünleştirilmektedir. Böylece sadece bilgi yükü ile dolu bireyler yetiştirmek amaçlanmamaktadır. Zekâca normal sınırlar arasındaki öğrencilere de aynı çağdaş teknik ve stratejiler uygulanarak, onların da yaratıcı ve sistemli düşünme becerileri geliştirilmektedir. Değişik alanlarda ön ve son testlerle değerlendirmeler yapılmaktadır. Hem normal hem de üstün zekâ düzeyi sınırları arasında olan öğrencilerin ilerlemelerinin farklı zaman dilimlerinde değerlendirilmesi ve bu sonuçların benzer ZB’ ünde olan fakat farklılaştırılmış program uygulamasının gerçekleştirilmediği normal okullarda okuyan öğrencilerin puanlarıyla karşılaştırılması plânlanmıştır. 2004-2005 öğretim yılında bu amaçla yapılan karşılaştırmalarda, hem ü s t ü n hem de n o r m a l zekâ düzeyindeki proje öğrencilerinin hem m a t e m a t i k  hem de    y a r a t ı c ı l ı k    alanlarında başarıları anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca projedeki n o r m a l zekâ düzeyindeki öğrencilerin çoğunun zekâ düzeylerinde yükselme belirlenmiş ve bu öğrencilerden 7 tanesinin üstünlük düzeyine ulaştığı görülmüştür. Ayrıca, yaratıcılık puanlarının da üstün zekâlı öğrencilerin düzeyine yaklaşmış olduğu belirlenmiştir.
2007’de yapılan d ü ş ü n c e   b e c e r i l e r i y l e  ilgili olan araştırmada ise Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okuluna devam eden üstün zekâ düzeyindeki 4. ve 5. sınıf proje öğrencileri, proje dışındaki devlet ve özel İlköğretim Okullarının 4. ve 5. sınıflarına devam eden diğer üstün zeka düzeyindeki öğrencilerle, yine Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okuluna devam eden normal zeka düzeyindeki 4. ve 5. sınıf proje öğrencileri, bir diğer devlet ilköğretim okulunun 4. ve 5. sınıflarındaki normal zekâ düzeyindeki öğrencilerle karşılaştırılmıştır. Bu araştırma sonuçlarına göre;
·       Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okuluna devam eden üstün zekâ düzeyindeki 4. ve 5. sınıf proje öğrencilerinin ortalama d ü ş ü n c e   b e c e r i l e r i  puanları, proje okulunun dışındaki okullara devam eden üstün ve normal zekâ düzeyindeki öğrencilerinkinden anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur.
·       Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okuluna devam eden normal zekâ düzeyindeki 4. ve 5. sınıf proje öğrencilerinin ortalama d ü ş ü n c e  b e c e - r i l e r i  puanının, bir diğer devlet okuluna devam normal zekâ düzeyindeki 4. ve 5. sınıf öğrencilerinkinden anlamlı olarak daha yüksek olduğu görülmüştür.
Tüm bu sonuçlara dayanarak projemizde uygulanan yaratıcılık ile düşünce becerileri programlarının ve matematik dersinde alınan önlemlerin projede yer alan üstün ve normal zeka düzeyindeki öğrenciler üzerinde etkili olduğu söylenebilir.
Dileğimiz, Beyazıt İlk Öğretim Okulu’ndaki karma yetenek sınıflarında üstün zekâlı öğrenciler için Türkiye’de ilk kez uygulanan eğitim modelinin, gelecekte Türkiye’deki üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin eğitimi ile ilgili yapılacak atılımlar için örneklerden birini oluşturmasıdır.
Bu dileğimizin gerçekleşmesi ülkemizin esenliği için atılacak adımlardan biri gibi görülse de, gerçekte tüm insanlığın esenliği ile ilgilidir, çünkü yüksek Z.B.’e sahip bireyler birçok alana yapacakları katkılarıyla, sınırlarla kısıtlanmadan   t ü m   dünyaya    mal olan kişilerdir.
 
 
            Z e k â  B ö l ü m ü     (Z.B.; I.Q.) bireyin zekâ testi uygulaması sonucunda elde ettiği Zihin Yaşı puanının Kronolojik Yaşa bölünüp 100 ile çarpılması sonucunda ulaşılan sayıdır. Bir kişinin Zihin Yaşı, Kronolojik Yaşına eşitse, Z.B. puanı 100 olacaktır.   daha düşük ise,  Z.B. 100’ün altına düşecek, daha yüksek ise, Z.B. 100’ün üstünde olacaktır.
            Yukarıdaki grafikten de anlaşılacağı üzere, normal zekâ düzeyi sınırları olarak kabul edilen 70 – 130 arasında Zekâ Bölümlerine sahip bireyler aşağı yukarı nüfusun    % 95.46’sını oluşturmaktadır. Zekâ Bölümleri 70’in altında kalanla z e k â e n g e l l i l e r olarak kabul edilmekte ve nüfusun  alt ucundaki % 2.27’sini, Zekâ Bölümleri 130’un üstünde kalanlar ise    ü s t ü n    z e k â l ı l a r  olarak kabul edilmekte olup nüfusun üst ucundaki % 2.27’lik kesimi oluşturmaktadır.
            Nüfusumuzu 70 000 000 olarak kabul edersek, yukarıdaki açıklamalara gore,   sadece zekâ kriteri açısından Türkiye’de 1 400 000’i aşan sayıda üstün zekâlı bireyin olduğunu varsayabiliriz. Istanbul’un nüfusunu 10 000 000 olarak ele aldığımızda ise,        İstanbul’da 200 000’i aşan sayıda üstün zekâlı bireyin olduğunu söyleyebiliriz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder